Seyahat güzergahı belirlemek, günleri seçilen şehirlere dağıtmak sürecin en zor ve ciddiye alınması gereken tarafı. Hindistan çok büyük bir coğrafya ve birbirinden farklı güzelliklerde olan yerlere sahip. Zaten tüm okuduklarım bir seferde gidip keşfedilecek bir ülke olmadığı yönünde idi.
Seyahat güzergahlarıma gelirsek;
Hindistanın en tipik seyahat destinasyonları altın üçgen olarak tabir edilen ve görece birbirine yakın mesafelerde bulunan Tac Mahal'in bulunduğu Agra, başkent Delhi ve pember şehir olarak tarif edilen Jaipur'dur. Öncelikle bu 3 şehri rotama alarak planlamaya başladım. Ardından göl kenarına kurulmuş beyaz renkli evleriyle meşhur yüzlerce tapınağın olduğu küçük kasaba Pushkar'ı güzergahıma dahil ettim. Sonrasında Hindistan'ın en eski ve en kutsal şehri olan Varanasi'yi rotama ekledim. Varanasi Ganj nehri kenarında ölülerin yakıldığı ve Hinduların hacı olmak için gittiği bana göre Hindistan'ın en sarsıcı şehri. Artık bu noktada birşeye karar verecektim.
1960-70'li yıllarda hippilerin akınına uğramış inanılmaz güzellikteki plajlara sahip Goa'ya gidecek miyim? gitmeyecek miyim? Goa Hindistan'ın güney ucunda bulunan bir eyalet. Bu yönüyle benim kuzeyde yapacağım seyahate çok uzak ve ters bir noktada idi. Hindistan'ın kuzeyini gezerken yaşayacağım yorgunluğu düşündüğümde plajlara uzanarak rahatlamanın, üstelik Türkiye'de kış aylarının ortasındayken bunun yapmanın çok iyi bir fikir olacağını düşündüm. Benim için bir nevi kısa bir tatil imkanı olacaktı. Bu nedenle ne kadar uzak ve ters olursa olsun Goa'ya gitmeye karar verdim. Goa'ya gitmeye karar verince Bolywood'la dünyaya nam salmış Hindistan'ın en büyük ve en gelişmiş şehri Mumbai'yi görmemek olmazdı. En sonunda Mumbai'yi de rotama ekleyerek seyahat güzergahımı kesinleştirmiş oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder