15 Şubat 2015 Pazar

Meşhur Tac Mahal, Agra'da 2. gün

Agra'daki 2. günümde, aşkın ve sevdanın en büyük sembollerinden biri olan Tac Mahal'i görmek için saat 05:45'te uyandım. Amacım gün doğarken Tac Mahal'i seyretmek ve sadece sabahın ilk saatlerinde büründüğü pembemsi görüntüye şahit olmaktı. Ayrıca kalabalığa yakalanmadan tenhalıkta  içeriyi keşfetmek istemiştim. Tac Mahal'in bulunduğu kampüs otele 10 dk mesafedeydi. Dışarda hava oldukça soğuktu, karanlığa bir de sis eklenmişti. Yürürken 5 metre önümü ancak görüyordum.  Tac Mahal'e girmek için ana giriş ve güvenlik noktasına gelmeden önce kampüs içinde de ayrıca 5 dk yürümem  gerekti. Bilet gişesine geldiğimde önümde 7-8 kişilik bir kuyruk vardı.  Bileti 750 rupi (30 tl) ödeyerek aldım. Girişte oldukça titiz bir güvenlik kontrolünden geçtim. Sigara, çakmak, kitap bisküvi, renkli kalem gibi birçok şeyi içeriye sokmak yasak. Ancak guide book'lara izin veriliyor. Ben girişte üzerimdeki bir paket bisküviyi bırakmak zorunda kaldım:) Türkiye'den getirmiştim bisküviyi. İçerde uzun süre kalacağımı düşündüğüm için açlığımı geçiştirsin diye yanıma almıştım.
Ana giriş kapısını geçip biraz ilerledikten sonra Tac Mahal  belli belirsiz karşımdaydı. Hava henüz aydınlanmamışdı ve hala sis vardı.

Ana giriş kapısından sonra Tac Mahal'e kadar uzanan 2 uzun su havuzu var. Yukarıda fotoğrafı ilk su havuzunun başındayken çektim. İlk fotoğrafları çektiğim yerde biraz oyalandıktan sonra 2. su havuzun başına geldim. Tac Mahal  biraz daha belirgin olmuştu artık. Aşağıdaki fotoğraf ikinci su havuzunun başındaki  platformdan çektim. Platform dediysem oldukça geniş bir zeminden bahsediyorum.

Tac Mahal'deki en iyi fotoğraf noktası burası. Gelen herkes bu noktada fotoğraf çektirmek için sıraya giriyor. Havanın kapalı ve sisli olmasından dolayı fotoğraflar çok iyi çıkmamış. Ancak şunu söyleyebilirmki Tac Mahal'i canlı görmek gerçekten nefes kesici. Bunu gerçekten böyle hissettiğim için yazıyorum. Fotoğraflardan görmek ile canlı görmek gerçekten farklı.







Tac Mahal ile ilgili bir kac bilgi vermek gerekirse; Babür imparatoru Şah Cihan, çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal'in 14. çocuklarını doğururken hayatını kaybetmesi üzerine ona olan aşkını ölümsüzleştirmek için bu sarayı/anıtı yaptırmış. Tac Mahal'in yapımı 20 yıl sürmüş ve  1652 yılında tamamlanmış. Tac Mahal ile ilgili tüm özelliklere internetten ulaşılabilir. Ben kendi gözlemimi belirteyim. Tac Mahal'in hayranlık verici bir simetrisi var, dört bir yandan bakınca aynı yapıyı görüyorsunuz. Ayrıca sarayın tamamı beyaz mermerden yapılmış. Bu da bana göre  ayrı bir yalınlık ve güzellik.

Fotoğraf faslı bittikten sonra içerisini görmek üzere yürümeye koyuldum. Bu arada içeriye ayakkabı ile girilmiyor. Naylon değil de kumaş galoşlar ile girmek zorundasınız. Kumaş galoşları bilet alırken temin edebilirsiniz. Göz yaşı damlacığını andıran ana kubbenin  içinde  Sah Cihan ve Mümtaz Mahal'i anıt mezarları bulunuyor. İsteyenler internetten bu mezarların fotoğrafına ulaşabilir. İçerde normal olarak fotoğraf çekilmesi yasak. İçersinin bir başka mimari özelliği de akustiği. Bir çıkan ses 7 kez yankılanıyor.










Tac Mahal'in bulunduğu alan çok büyük. İçerde Tac Mahal'i mimari olarak bütünleyen başka yapılarda var.
 Yukaıdaki cami benzeri yapıdan Tac Mahal'in sağında ve solunda olmak üzere 2 tane var.
 Yukarıdaki yapı ana giriş kapısı. Yukarıdaki kapıdan geçer geçmez Tac Mahal sizi karşılıyor.


Yukarıdaki fotoğraflarda Tac Mahal'in bulunduğu geniş alanda bulunan diğer yapılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder