28 Mart 2017 Salı

25-26 Mart Çanakkale Bisiklet Turu

Çocukluk dönemlerim dahil hayatımın hiç bir döneminde bisiklet tutkunu olmadım. Çocukken bisiklete binmek yerine sokakta futbol oynamayı her zaman tercih ettiğimi hatırlarım. Bu sebepten olsa gerek ki bisiklete binmeyi bile gecikmiş olarak öğrendim. İlerleyen  yıllarda da durumumda pek bir değişiklik olmadı. Sporu,  hayatıma yoğun olarak soktuğum  bu dönemlerimde dahi bisiklete hiç  merak sarmadım. Bisiklet benim için yalnızca salonda kardiyo yapmak için kullandığım bir antreman aracıydı. Bu sebeplerden olsa gerek  Çanakkale Bisiklet turu etkinliği ortaya atıldığında  hiç oralı olmamıştım. Gitmek aklımdan geçmemişti. Ama ne olduysa, son hafta etkinlik için kurulan bisiklet grubunun içinde buldum kendimi. Sonrasında bir baktım ki yola çıkmış Çanakkele’ye gidiyoruz.

Katıldığımız etkinlik Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı himayesinde gerçekleştirilen bir bisiklet festivaliydi. 25-26 Mart tarihlerinde  Troia etabı (66 km) ve şehitlere saygı etabı (55km) olarak 2 farklı etap sürüş güzergahı olarak planlanmış idi. Biz grup olarak bırakın 2 etabı, katılacağımız ilk günkü etap olan Troia etabını  bile tamamlayabileceğimizden şüpheliydik. Temel motivasyonumuz eğlenmek ve beraber keyifli zaman geçirmek idi. Spor ve aktiviteler bunun için vesile oluyordu.
 
Troai etabı; TroyPark AVM’den başlayıp sırası ile Atatürk Caddesi, Yılbaşı Sokağı, Kepez Sahil Limanı, Sahil Güvenlik, Dardanos, Güzelyalı, Karanlık liman, Kumkale,   Tevfikiye, Truva Ören Yeri, Truva Ören Yeri ziyareti ve yemel molasından sonra aynı güzergah itibari ile geri dönüş şeklinde planlanmış olup 66 km uzunluğundaydı.


14+1 (minik rüya)  kişi olarak tura katıldık. Aramızda bir kaç arkadışımız bisikletciydi ama onların da bu denli uzun tur tecrübesi  yoktu.  Hatta ben dahil  neredeyse grubun yarısı bisikletini  etkinlikten hemen önce temin etti. Ancak grubumuz   spor geçmişi olan ya da halen  birçok sporlarla uğraşan profillerden oluşmaktaydı. Hamlık durumları olan tipler değillerdi. Yukarıda dediğim gibi  kimse bir hırs içinde değildi asıl amaç grup olarak eğlenmek idi. Başka detaylara geçmeden önce bu noktada bisiklet turu için gerekli olan malzeme ve ekipmanlardan bahsetmek istiyorum. Blogun da amacına uygun olarak:)

En önemli ekipman tabiki bisiklet. İllaki çok iyi bir bisiklete sahip olmanız gerekmiyor. En can alıcı nokta, bisikletin bakımlı ve hareketli aksamların çalışır durumda olmasıdır. Benim kullandığım bisiklet bu yönden eksikti. Zira rampa çıkarken 2 kez zincirim koptu ve artık zinciri değiştirmek zorunda kaldık. Ayrıca vites mekanizmam da kısmen bozuldu. Bu durum yol özelliklerine göre vites değişikliği yapmamı engelledi ve beni özellikle rampalarda çok ama çok zorladı. Bisiklet giysisi anlamında mümkünse pedli şort  ya da tayt giyin. Ben, tayt erkek adamı bozar falan demedim gidip pedli tayt aldım. O kadar zaman boyunca sele üzerinde oturmak poponuzu öyle böyle acıtmıyor söylemiş olayım:) Ne kadar iyi ped o kadar rahat bir oturuş sağlıyor.  Tişört olarak ise  salonda antreman yaparken kullandığım teri emen rüzgar geçirmeyen klasik sporcu tişörünü giydim. Ayrıca herhangi bir çarpma ya da düşmeye karşı kask aldım. Ki kask takmak zaten mecburi idi. Kask konusunda cimrilik etmemek gerek. Görselliği tamamlayan motive edici bir unsur olduğu gibi kafa yaralanmalarına karşı en önemli koruyucu ekipman. Kaskla birlikte sürüş esnasında göze birşey kaçmaması için şefaf gözlük kullandım. Son olarak da eldivenlerden bahsetmeliyim. Düştüğünüzde avucunuzun içinde mozaik döşenmesini istemiyorsanız eldiven kullanmanızı öneririm. Ayrıca gijonları tutarken avucunuzun terlememesi ve ellerinizin tahriş olmaması için de gerekli. Ben bahsettiğim bu ekipmanların tamamını Decathlon’dan makul fiyatlara aldım. Aklınızda olsun.

Bu noktada yazının daha da uzamasını istemiyorum. Bu sefer, turda ne yaşadım, ne gördüm faslını geçip farklı birşey yazmak istedim.  Şimdi, tura katıldığım arkadaşlarım için yazdığım kim nasıldı bölümünü arz ediyorum izninizle:)

Buse: İlk andan itibaren kıyafeti ve duruşu ile 40 yıllık bisikletçiyim der gibiydi. Feribotta ve molalarda dahi kaskını çıkarmayarak görüntüsünden hiç taviz vermedi:)

Mert: Üzerinde içlikten formaya, kazaktan, şişme monta kadar sayamayacağım kadar kıyafet vardı.  Bisikletci giyiminde çığır açtı :)
 
Fevzi: Macta  ortalarda görünmeyen  ama goller atan futbolcu gibiydi. Fazla konuşmadı, konuştuğu zamanlarda tam isabet, vurucu espirileriyle hepimizi kırdı geçirdi:)
Seniha: En hızlı gelişim gösteren sporcu ödülünü aldı bizden.  Geçen yıl bisiklet sürmesini öğrenen biri olarak 45 km gitmeyi başardı:)

Senem:   Aktivitelerdeki erken pes etme süresini geliştirdiği için hepimizden takdir topladı.  Fısıltı halinde Senem’in nerede  bırakacağını konuşurken, parkurun 17 km sini tamamlaması bizim için sürpriz,  onun için büyük bir adımdı.  Havlu attı dediğimiz anda tekrar devam etmeye çalışması; “yenil, daha iyi yenil” sözünün pratikteki karşılığıydı.

Şener : Ahtapotun sakin gücü. Her aktivitede  olduğu gibi bisiklette de şaşmaz bir performans gösterdi.

Gökçen: Aktivite boyunca  çok cool göründü.  Yönetmen kimliğini her durumda ortaya koydu. Molalarda bizler fotoğraf çekerken o kısa film formatında videolar çekiyordu:)

Semiha:  Çanakkale bisiklet turunun tanıtım yüzü olabilecek kadar duru bir güzelliğe sahipti.

Vedat:  Ahtapotun dünya lideri. Her zamanki gibi en hiperaktif, en muzip ve en deneyimlimizdi.

Sultan: Grubun en sportif kadın temsilcisiydi.  66 kmlik parkuru bitirdiğinde hiç zorlanmadığını düşündürttü hepimize.

Afife:  Çocuğum yüzünden bir şey yapamıyorum diyen annelere  45 km boyunca bisiklet sürerek (üstelik arkasında çocuğunu taşıyarak) en güzel örneği verdi.

Bircan: Bisikleti sürmek için ellerini hiç kullanmadı.  Boşa çıkardığı elleriyle 66 km  boyunca aralıksız fotoğraf ve video çekimi yaptı:)

Elif: Taş gibi bir kadın olduğu kadar taş gibi de  bir bisikletci.  Güle oynaya parkuru tamamladı.

Rüya: Yavru potpotcanımız.  Doğuştan bisikletçi dedirtti hepimize.

Ben mi?  Beni biliyorsunuz zaten,  Gruptan finish noktasına ilk gelen kimdi acaba:)



8 yorum:

  1. Atillacım harikasın.. kalemine sağlık..teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Harikasın abi ��
    (Melek)

    YanıtlaSil
  3. Birader herzamanki gibi dmktürmüşsün yine. İlgi ve merakla okudum yazını, okurkende bir o kadar eğlendim. Tebrikler böyle güzel bir günü hayatına kattığın için, bize aktardığın içinde ayrıca teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili abicim her zaman olduğu gibi yorumlarınla desteğini gösteriyorsun. Çok teşekkürler

      Sil
  4. Uykum kaçtı, gezineyim derken burada buldum kendimi.
    Harika anlatmışsın ve çok güzelmiş tur, azıcık gıpta ettim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok teşekkürler, beğendiğine sevindim:))

      Sil