Öğrendiklerime göre Varanasi, Hindular için çok önemli ve kutsal bir şehir. Kaba bir benzetmeyle müslümanların Mekke'si, hristiyan katoliklerin Vatikanı gibi. Hindular bu şehre Ganjın nehrinin kutsal sularında yıkanarak arınmak, hacı olmak, ölmek ve yakılmak için geliyorlar. İnançlarına göre yakıldıktan sonra küllerinin nehre atılması ruhlarının reenkarnasyon çemberinden kurtulması ve huzura ermesi anlamını taşıyor.
Varanasi Ganj nehri kenarına kurulmuş bir şehir. Şehir ghat'lar ile nehre bağlanıyor.
Ghat, yerleşim yerlerinden nehre inen merdivenlerden ibaret platformlar demek. Ghat'ların başında yüksek, gösterişli ve bana ürperti veren çok eski yapılar var. Bunların kimisi şimdilerde otel olarak kullanılmakta kimisi de terk edilmiş durumda. Varanasi'de Ganj nehri boyunca 100'e yakın Ghat olduğu söylendi. Ölü yakma töreni için ayrılan 2 ghat dışında tüm ghatlar hinduların ibadetleri için kullanılmaktadır. İbadet diyorum ama salt ibadet yapılmıyor bu ghatlarda. Sokak satıcıları, kriket oynayan çocuklar, başı boş dolaşan hayvanlar, gezintiye çıkmış turistler, dilenciler, sahte dervişler, sokak berberleri gün boyu bu ghatlarda karşılaşağınız manzaralardır. Aşağıdaki fotoğrafları ghatları dolaşırken çektim. Bu arada fotoğraflarda gördüğünüz nehirde yıkanan insanların sabah soğuğunda saat 06-07:00 arasında nehre girdiğini belirteyim.
Varanaside yapılacak en önemli aktivitelerden biri sabah erken uyanıp kayıkla kıyı boyunca gezinti yapmak. Günün doğuşuyla birlikte ghatların hareketlenişini ve sabah ibadetine çıkmış hinduları tekneden izlemek unutulmaz bir deneyim. Kayık kiralama işini sabaha bırakmayıp akşamdan kiralamak en doğrusu. Biz saati 300 rupiye anlaştık. Gidiş dönüş bütün ghatları bir uctan bir uca dolaşmak 2-2,5 saat sürüyor. Dönüşte ben tekneden inip yürümeyi ve insanları daha yakından izlemeyi tercih etmiştim.
Ölülerin yakılması 2 noktada yapılıyor. Harishchandra ve Manikarnika ghatta.
2 Ghatta'da ölü yakma törenlerini fotoğraflamak yasak. Ölü yakım alanlarında benim çekebildiğim fotoğraflar aşağıdadır. Bu arada ölü yakma ile ilgili şu notları paylaşayım; Ölü yakma işi 2 ghatta'da 24 saat boyunca devam etmekte, günde en az 150 en fazla 300 beden yakılmaktadır. Bir bedenin tamamen yanma süresi 3 saati buluyor. Ortalama bir beden için 350 kg odun harcanıyor. Yakılan odunlar sıradan bir odun değil gür yanan cinsten. Ölü yakma işi ailede en büyük erkek çocuğun görevi. Erkek çocuk saclarını sıfıra vurdurup sakal tıraşı olup bizdeki hacıların giydiği beyaz bir elbise giyiyor. Ölü bedenlere yakılmadan önce özel bir yağ sürülüp renkli bir kefen giydiriliyor. Ölen hamile kadınlar ve 10 yaşından küçük çocuklar yakılmıyor, ağır bir taş kütlesi bağlanarak Ganj nehrinin ortasına bırakılıyormuş.
Ganj nehri kenarında Dassswameth ghat'ta yılın 365 günü her akşam Ganj nehri tanrısı Gangaya bir nevi ibadet olarak Aarti törenleri düzenlenmektedir. İstisnasız her akşam bu tören yapılmaktadır. Gong ve zil seslerinin hindu ilahilerine karıştığı, tütsü kokularının etrafı sardığı bir ortamda genç rahiplerin yumuşak figürleri kısa süreli bir trans ortamı yaratıyor. Zaten Varanasi'de akşam yapılacak pek bir aktivite yok. Bu nedenle bu töreni izlemek akşamı değerlendirmek için iyi bir seçenek.
Ganj nehri ayrıca Hinduların çamaşır yıkadıkları bir çamaşırhane özelliği de taşıyor.
İhtiyaç Molaları:)
Varanasi sokakları tam bir keşmekeş...
Sağlı sollu çöp öbekleri, salına salına yürüyen inekler, motorsikletli sürücüler, dilenciler, turistlere birşeyler satmak isteyen seyyar satıcılar....
Yukarıdaki gördüğünüz şey lassi, yani meyveli yogurt. Bir çok çeşidi yapılıyor, elmalı, muzlu, narlı, mangolu vs. Varanaside çarşıyı gezerken bir çok yerde görüyorsunuz. Ben Lonely Planet kitabı tavsiyesi üzerine Blue Lassi denen küçük ama artık international ün kazanmış bir dükkanda yedim. Tadı fena değildi hepsini bitirdim ama benim meftun olacağım bir özelliği de yoktu açıkçası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder